Cemre Ece Meram'ın Ecz. Hüseyin Dursun ile gerçekleştirdiği röportajı aşağıda yayımlıyoruz.
BODRUM KATINDAN İLAÇ FABRİKASINA BİR YOLCULUĞUN ANATOMİSİ
Bugün Bilecik ili Bozüyük ilçesinde Türkiye’nin hatırı sayılır kapasitede bir ilaç fabrikası inşa ediliyor. 2024 yılı sonunda seri üretime geçmeyi hedefleyen fabrikayı yaptıran Farmavip İlaç A.Ş. nin kurucusu ve ortağı olan Ecz. Hüseyin Dursun’la bu süreçleri konuştuk.
C.M: Hüseyin bey biraz kendinizi tanıtır mısınız?
Ecz. H.D.: 1996 Marmara Eczacılık fak. Mezunuyum. Aynı yıl eczanemi açtım. 2002 yılında bir ecza deposu kurma deneyimim oldu.(Marmara Doruk Ecza Deposu). Kısa bir süre sonra ecza deposunu devrettik. Farklı pek çok alanda ticari teşebbüslerde bulundum. Başarılı olduklarımız da oldu, başarılı olamadıklarımız da. Ama hep kazandım. Bazen para, bazen tecrübe. Piyasayı tanıma fırsatım oldu. Ortaokul 2.sınıftan sonra ailemden hiç harçlık almadım. Bir çocuğun para kazanabileceği bir çok işi yaptım. Hayatımın o dönemi biraz zorluydu ama şu an sahip olduğum direnci o zamanlarıma borçluyum. Çok çalıştık. İlk yaz tatilime üniversiteyi bitirdiğim sene gidebilmiştim.
C.M: Farmavip İlaç nasıl kuruldu? Serbest eczacılıktan ilaç şirketine geçiş nasıl oldu?
Ecz. H.D.: Farmavip İlacı birlikte kurduğum Ecz. Levent Cesur sınıf arkadaşımdır. Biyolojik olmayan kardeşimdir. Levent’in Farmavip’ten önce bir ilaç şirketi deneyimi olmuştu. Bir çok farklı alanda iş kollarında teşebbüsleri olmuştu. Hayat hikayelerimiz benzerdir. 2014 yılında Levent önceki ilaç şirketini devir etmişti. Ankara’da bir firmada ilaç ruhsatları olduğunu duyduk. Gidip görüştük. Şu an en çok ürettiğimiz PENFLOKS/FLOXAPEN ruhsatını aldık. Farmavip’i bu ruhsatları işletmek üzere kurduk. Ruhsatları aldığımızda o kadar mutlu olmuştuk ki, arabamızla yol kenarında durup halay çektiğimizi hatırlıyorum.
C.M: Bu kadar kolay mı oldu şirketi kurmanız?
Ecz. H.D.: Hiç kolay değildi. Levent’in de benim de bazı farklı ticari işlerimizden dolayı maddi olarak dar boğazda olduğumuz bir dönemdi. Ruhsatları aldıktan sonra Bursa’da bir bodrum katında ikinci el ofis mobilyalarıyla bir ofis kurduk. Günler süren telefon görüşmeleri, evrak beklemeler ve hiç bilmediğimiz ruhsatlandırma prosedürlerini hazım ede ede çalıştık. Hazır ruhsat olmasına rağmen ruhsat yenilemesi, üretim yöntemlerinin teyit edilmesi vesaire 3 yılımızı aldı. Ruhsatları kağıt olarak 2017’de elimize alabildik.
C.M: Ruhsat kesilince rahatlama oldu mu?
Ecz. H.D.: Maalesef bilakis daha zorlu bir süreç başladı. Üretim ve SGK geri ödemeye girme süreci. Penisilin üretimi özel şartlara tabii olduğundan her ilaç fabrikasında üretemiyorsunuz. Türkiye’de mevcut 5 fabrikanın sadece birinde Atabay ilaç Fabrikasında üretim yaptırabildik. Bu konuda desteklerinden dolayı daima Atabay’a minnettar olacağız. Ruhsatlandırma aşamasında Pensa ilaç firması ile pazarlamanın antlaşması yapmıştık. Pek çok aksilikler oldu ve bizim ilacımız 1 Nisan 2020 tarihinde geri ödemeye girdi. Bu arada Pensa ilaç firması satılarak kapatıldı. Biz kısmen ortada kaldık üstelik pandemi başlamıştı. Mümessiller hastanelere giremiyordu. Penfloks ilacımız için İntraline firması ile pazarlama anlaşması yaptık. ilk satışlar olunca uzun vadede üretim sıkıntısı yaşayacağımızı düşünerek ilaç fabrikası kurmaya karar verdik. Burada sorun bunu yapacak paramızın ve konu ile ilgili bilgimizin olmamasıydı.
C.M: Fabrika için erken değil miydi sizce?
Ecz. H.D. : Tabi çok erken idi. Ancak penisilin üretiminin kısıtlı olmasının önümüzü tıkayacağını öngörmüştük. Nitekim 2022 de başlayan genel ilaç arz problemleri penisilin (KO-AMOKSİLAV) grubunda çok daha fazla hissedildi. 2021 de T.C. Sanayi Bakanlığı’ndan “ÖNCELİKLİ YATIRIM TEŞVİK BELGESİ ”ne başvurarak, belgeyi aldık. Özkaynaklarımızla Bozüyük Organize Sanayi Bölgesi’nde 8.000 m2 bir arsa alarak inşaata başladık.
C.M: Düşündüğünüzden hızlı mı oldu?
Ecz. H.D.: Başlamak hızlı gibi oldu, her şey yolunda gidecek gibi düşünüyorsunuz. Ama öyle olmuyor. Teşvik belgemiz kapsamında iki yıl ödemesiz toplam on yıl ödemeli yatırım kredisi alma hakkımız vardı. Bunu alabileceğimizi düşündük. O sıralarda faizlerin düşürülmesi ve bankaların kredileri kapatması üzerine bu krediyi alamadık. Öz kaynaklarımızla devam ettik. Bu durum bizi Türkiye’de ilk defa denenen bir iş modelini geliştirmeye itti. BİONOVA İLAÇ SANAYİ A.Ş.
C.M: BİONOVA İLAÇ SANAYİ neden kuruldu? Sizin iddianıza göre onu özel kılan neydi?
Ecz. H.D.: Fabrikayı özkaynaklarımız ile bitirmeye karar verseydik bu süreç çok uzun bir süreç olacaktı. Ülkede ciddi bir penisilin arz problemi vardı. Bir yandan da PENFLOKS/FLOXAPEN TB ilaçlarımızın satışları katlanarak artıyordu. Penisilin üretimine bir katkımızın olması için sabırsızlanıyorduk. Kendi ilaçlarımız için de olsa fabrika kaçınılmaz bir ihtiyaç olmuştu. Bu sebeple “Penisilin İlaç Fabrikası”nı Farmavip İlaç öncülüğünde, eczacı meslektaşlarımız ile birlikte ortaklaşa kurabilmek için daha önce denenmemiş bu modeli geliştirdik. 4 kurucu meslektaşımızla beraber Farmavip ilaç olarak, 13 Temmuz 2023 tarihinde BİONOVA İLAÇ SANAYİ A.Ş.’yi kurduk. Bu şirket vasıtası ile eczacı meslektaşlarımız fabrikamıza yatırım ortağı olabileceklerdi. Eczacı meslektaşlarımız kuruluşta %12, eylül ayında ortaklığa açtığımız %13 payları alarak şirketin %25’ine ortak oldular. 2024 yılında satılan hisseler ile bu oran % 40 lara yaklaşıyor. Bionova’da yirmiden fazla eczacı ortağımız var. Buradan gelen kaynaklar ve Farmavip ilaç kaynakları ile fabrika inşaatımızı hızlandırdık, yoğun tempoda çalışıyoruz. 2024 yılı sonunda seri üretime geçmeyi hedefliyoruz.
Bionova projesini özel kılan bir ilaç fabrikasına bir eczacının bireysel olarak ortak olabilmesidir. Böylelikle eczacıların kurduğu ve işlettiği bir ilaç fabrikasına sahip olacağız. Ortaklarımız ve biz katma değeri çok yüksek bu proje ile kazançlı bir yatırım yapmış olmanın yanı sıra, ilaç üretiminde eczacı birlikteliğini gerçekleştirmiş olmanın haklı gururunu yaşayacağız/yaşatacağız.
C.M: BİONOVA fabrikayı bitirdikten sonra yoğun tempo bitecek mi sizce?
Ecz. H.D.: Biter mi hiç. Aştığınız her tepe, bir sonraki dağı önünüze çıkarır. Elbette ilk fabrikamız olması hasebi ile ayrı bir gurur duyacağız. Ancak bu sadece bir başlangıç. Gelişmeye, ilerlemeye kapalı sistemler kısa bir sürede kokuşur ve bertaraf olur. Oluşacak bilgi birikimi, tecrübe ve sermaye ile ilaç üretimi ile ilgili tüm branşlarda yatırımlar zaman içerisinde yapılacaktır. Penisilin üretimi ile başlayacak sürecin bir gün hammadde üretimi, hormon preparatları, aşılar, serumlar vs. gibi dallarda devam etmesi en büyük dileğimizdir.
C.M: Eczacıların ilaç üretimi konusunda yaklaşımı nasıl olmalıdır? Her iki konuda faaliyet göstermiş biri olarak fikirleriniz nedir?
Ecz. H.D.: İlaçta yerli üretim, hele ki eczacıların öncülüğünü yaptığı yerli üretim, milli, siyasi, ekonomik, ticari ve mesleki kısaca her bakımdan zarurettir. Bir savaş, kıtlık, doğal afet vs durumlarında yerli sanayinizin olması çok önemlidir. Düşmanınızın ilacına muhtaç kalırsınız.
Eczacının işi sadece raftaki ilacı hastaya vermek değildir. İlacı geliştirmek, üretmek eczacının asli işidir. İlacın o rafa gelene kadarki süreçlerinde aktif rol almalıdır. Eczacı istihdamı için bu elzemdir. Eczacı kendi mesleğine, işine sahip çıkmalıdır. O zaman mesleğimiz daha fazla saygı görür.
C.M: Son olarak söyleyeceğiniz bir şey var mıdır?
Ecz. H.D.: Yaptığımız fabrika Türk eczacılarının bir tesisidir. Eczacılarımız istedikleri zaman fabrikamıza gelip gezebilirler. Bildiklerimizi keyifle paylaşmaya hazırız. Yaptığımız işin bizden sonraki genç meslektaşlarımıza ilham vermesini temenni ediyoruz. Meslektaşlarımızı fabrikamızın açılışına şimdiden davet ediyoruz. Sevincimizi, kıvancımızı paylaşmanızı çok isteriz. Tüm meslektaşlarımıza selam ve sevgilerimizi sunuyoruz.
C.M: Vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz.