ÖZEL HASTANELER, GİRİŞİMLERİ SONUÇSUZ KALIRSA BOYKOT YAPACAK
Özel Hastaneler Platformu Derneği yönetim kurulu, "Paket "Fiyat" uygulamasının yürürlüğe girmesinin ardından bugün olağanüstü toplandı. Toplantıda Özel Hastaneler Platformu Derneği Başkanı Dr. Mehmet Altuğ, Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan ve 1 Temmuz 2006 tarihinde yürürlüğe giren tebliğin içerine ilişkin bilgi verdi.
Toplantı sonunda tebliğin yürürlüğünün durdurulması için Danıştay'a başvurularak hukuki sürecin başlatılmasına, yanlış bir uygulamanın varlığının kamuoyuna duyurulmasına, gazete ilanlarıyla tüm hastaların, sağlık personellerinin, kamu kurumlarının mağduriyetleri hakkında bilgilendirilmesine, siyasetçilerin konunun önemi ve vahameti hakkında bilgilendirilmesine, tüm bunlardan sonuç alınamaması halinde ise sektör temsilcileri ile geniş katılımlı bir toplantı yapılarak, acil hastalar haricinde süreli/süresiz resmi hasta kabulünün durdurulmasına karar verildi.
Özel Hastaneler Platformu Derneği toplantı sonunda deklarasyon yayınladı. Hükümetin uyarıldığı deklarasyonda şu ifadelere yer verildi:
"Özel Hastaneler Platformu Derneği olarak, Sağlık Bakanlığı'nca hazırlanan ve Maliye Bakanlığı'nca yayımlanan, ayaktan teşhis ve tedaviye yönelik, 'Paket Fiyat' uygulaması hakkındaki tebliğ ile vaka başı yapılan hizmetin tanımı yapılmış ve sunulacak hizmetin bedeli de belirlenmiştir.
Bu kapsamda, muayene, konsültasyon, tüm tetkikler, tahliller, müdahale, girişimsel işlemler ve radyolojik görüntüleme işlemleri 'paket' adı altında vaka başı olarak tanımlanmakta, bu hizmetlerin bedeli olarak da (Poliklinikler 11.00 YTL, tıp merkezleri, dal merkezleri ve hastaneler ise mevcut durumlarına göre) ortalama 25 YTL arasında bir ücret ödeneceği ifade edilmektedir.
Maliye Bakanlığı, 1 Temmuz itibariyle yayımladığı tebliğ ile özel sağlık kuruluşlarına; sosyal güvenlik kurumlarının ayaktan tedaviye yönelik ödeyebileceği ücret budur, şayet bu ücret maliyetlerinizin altında ise fark ücreti alarak kapatın veya tebliğde yayımlanan paket fiyatlar kamu kurumlarımızca yapılan maliyet analizleri sonucunda çıkarılmış fiyatlar mı demek istiyor anlaşılmadığından, öncelikle bir hizmette maliyetin tanımın bilinmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Hiçbir bilimsel temele dayanılmaksızın ve tamamen kabala usulü yapılan bir ortalama fatura hesabıyla böyle bir paket fiyat ortaya konulmuştur. Burada kullanılan ortalama değerlerin hiçbir teşkilatı olmayan sağlık kuruluşlarıyla yüksek donanımlı sağlık kuruluşları arasındaki farklar gözetilmeksizin belirlendiği görülmektedir. Artık neredeyse dünyanın hiçbir yerinde geçerli olmayan yatak sayısının grup belirlenmesinde kıstas olarak belirlenmesi de ayrı bir garabettir.
Bir özel hastaneye ayaktan teşhis ve tedaviye gelen hasta için belirlenen paket fiyatı 25.00 YTL'dir ve bunun içinde konsültasyon, girişimsel işlemler ve hatta her türlü laboratuar hizmetleri de bulunmaktadır denilir ise bu fiyatların gerçekçi olmadığını, anlatmaya gerek kalmadan gelen hastanın bile anlayacağını düşünüyoruz. Bu nedenle hiçbir maliyet analizi yapılmadan rastgele/alelacele belirlenmiş olan bu fiyatları kabul edilebilir fiyatlar olarak görmemekteyiz."
"Diğer taraftan, dernek olarak mevcut durumun sektörde ciddi sıkıntı yaratacağını dilimiz döndüğünce yetkililere sürekli anlattık" denilen deklarasyonda, "Yetmedi yaşanacak sorunları basın açıklamasıyla kamuoyuyla paylaştık, bu da yetmedi tekrar ilgililere ziyaretlerde bulunduk, tebliğin yayımlanmaması gerektiğini belirttik, ancak yetkilileri kararlarından döndürmek mümkün olmadı. Bu nedenle, dernek olarak, 1 Temmuz'da yayımlanan tebliğin sektöre yansımalarını ve mevcut durumu değerlendirmek üzere, yakındaki üye kurumları ve Sağlık İşletmeleri Federasyonu Yönetim Kurulunu 03.07.2006 tarihinde geniş katılımlı bir istişare toplantısına davet ettik" açıklamalarına yer verildi.
Sektör temsilcileri ve ilgili sivil toplu örgütlerince anılan tarihte yapılan istişare toplantısı neticesinde alınan ve adım adım uygulamaya konacağı açıklanan ortak karar şöyle:
"Danıştay'a başvurularak hukuki sürecin başlatılmasına, yanlış bir uygulamanın varlığının basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurulmasına, gazete ilanlarıyla halkın (tüm hastaların, sağlık personellerinin, kamu kurumlarının vs.) mağduriyetler hakkında bilgilendirilmesine, siyasetçilerin ve siyasetteki yetkililerin, konunun önemi ve vahameti hakkında bilgilendirilmesine, tüm bunlardan sonuç alınamaz ise sektör temsilcileriyle geniş katılımlı bir toplantı yapılarak, acil hastalar haricinde süreli/süresiz resmi hasta kabulünün durdurulmasına karar verilmiştir."