ECZACININ SESİ/ ÖZEL HABER
Yaşadığımız büyük deprem felaketi sonucu, deprem bölgesinde yüzlerce eczanemiz kullanılamaz duruma gelmiş, yüzlerce meslektaşımız eczanelerini yitirmiştir.
Şimdi bir büyük dayanışmayı yükseltme zamanıdır…
Depremden zarar gören, eczanelerini yitiren meslektaşlarımızın yanlarında olduğumuzu, yaşanacakların takipçisi olacağımızı söylemek istiyoruz. İnanıyoruz ki, açılan derin yaraları hep birlikte saracağız.
Aşağıda, Hatay’ da, deprem sonucu eczanesini yitiren meslektaşımız Ecz. Aykut Kurşun’un adeta çığlık gibi olan yazısını yayımlıyoruz (Eczacının Sesi):
‘’Bu Sese Kulak Verin…
Canlarımızı, yaşantılarımızı, evlerimizi ve işlerimizi kaybettik…
Afetten mağdur olan yöre eczacıları dahil, halk sağlığı açısından hepimiz elimizden geleni yaptık.
Yaşadığımız felaketten eczacılar olarak yüzümüzün akıyla çıktık.
Ama artık geldiğimiz noktada sorunlarımızın çözüme ulaşması için ivedilikle somut adımların atılması gerekiyor. Meslek örgütümüzün ve meslektaşlarımızın yanımızda olduğunu hissetmek istiyoruz.
Her Eczane İçin Tek Tek…
Deprem bütün bölgelerde aynı yıkıcılıkta etki göstermedi. Mağduriyetlerimiz de aynı değil. Deprem öncesi için ilaçlar, stoklar, karekodlar, faturalar, reçeteler, önceki varlıklar ve yükümlülüklerin eczane bazında tespit edilmesi yerinde olur. Depremle oluşan zararlar da yine her eczane için tek tek saptanmalıdır.
TEB Avukatları Takip Etmelidir…
Sigortası olan eczacıların sigortaları acente eline bırakılmamalıdır. Bunların TEB avukatları tarafından takip edilmesini istiyoruz. Çünkü ağır hasarlı olup, girilmesi sakıncalı eczaneler için bile, olayın “afet” başlığından çıkarılıp “yağma” başlığına sokulmaya çalışıldığını görüyoruz.
OHAL bölgesinde, ilaç gibi temel ihtiyacın bölgeye gereken zamanda ulaşmaması sebebiyle eczanelerden bunların alındığını biliyoruz. Yağma ile hırsızlık arasındaki detayda boğulmak istemiyoruz.
Geçerlilik Süresinin Uzatıldığı Açıklanmalı
Yaşanılan olaylarla ilgili tutanaklar tutulmadı. Kimi meslektaşımızın eczanesinin daha az zarar görmesine rağmen, sonradan zarar verildiğini duyduk, bu olaylar basında da yer aldı. Sigortası olmayan veya yenileme tarihi geldiği halde, yenilenmeyen eczaneler var. Geçerlilik süresinin uzatıldığının açıklanmasını istiyoruz.
Poliçelerde enflasyon korumalarının işletilmesini ve herhangi bir muafiyetlerinin olmamasını istiyoruz. TEB Sigorta rakamının afet kapsamındaki eczaneler için güncellenmesini istiyoruz.
Depolar Çekleri Tahsile Koyuyor
OHAL kapsamında eczane işleyişi hakkında bir sistem kurulmasının sağlanması gerekiyor. Tüm ödemelerimiz ertelenmesine rağmen, depolar çekleri tahsile koyuyor. Her ne kadar arkası yazılmayacak olsa da bu sorgulamayı acilen bırakmaları lazım. Tüm alacak vereceklerin hesaplanmasını, eczacıya sorarak tahsile gitmelerini istiyoruz.
SGK Alacaklarımızı İvedilikle Ödemeli
SGK ileriye dönük tüm alacaklarımızı, kontrol olup olmadığına bakılmaksızın ödemeli. Özel sigortalar dahil tüm geri ödeme kurumlarının sisteme girilmiş reçeteleri, kayıp reçeteleri veya matbu formları istemeden ödemelerini istiyoruz. Fatura kesilebilmeli ama kuruma teslim şartı aranmamalıdır.
İlaç Sektörü Çözümün Parçası Olmalı
Her şey yolunda gitse bile, eczacının eline geçecek para borçlarını ödemekten oldukça uzaktır. Sektörün tüm bileşenlerinin içinde olacağı bir yardım planlaması gerekiyor.
Sağlık Bakanlığı, TİTCK, TEB mağduriyet oranımıza göre geri ödemesiz fon yaratılması için çalışmalıdır. Depolar ve firmalar iş ortağımızdı. Onların da çözümün parçası olmalarını istiyoruz.
Depremden kurtarılabilen ilaçları olan eczacıların, ilaçlarını güncel alım şartlarıyla depo ayrımı gözetmeksizin iade etmeleri sağlanmalı. İTS kriterlerine bakılmamalı. Yeniden eczane açmak isteyenlere açılış kriterleri ile ilaç alımı sağlanmalıdır.
Akşam Bırakılan Eczaneyi Bir Gün Sonra Yerinde Bulamayabilirsiniz
Sahra eczanelerinin faaliyeti durdurmaları isteniyor. Ancak Hatay gibi bölgelerde halen internet, elektrik, su, ısınma, barınma sağlanamıyor. Personel kayıplarımız var. Herkes ailesinden sağlam kalanları güvenli alana götürdü veya götürmeye çalışıyor. Bilgisayarlarımız, karekod okuyucularımız, ilacımız yok. Can ve mal güvenliği tartışmalı. Akşam bırakılan eczaneyi, bir gün sonra yerinde bulamamanız olası!
Tedarik Sağlanamıyor
Depolar tedarik sağlayamıyor. Ödemelerini yapamayan eczaneler satış yapmak için bu malı nasıl alacak, depo verecek mi, düzenli sevkiyat yapabilecek mi, bunların cevaplanması gerekiyor.
OHAL kapsamındaki bölgelere depoların ilaç vermek istemediğini duyuyoruz. Camı kırık, kilidi bozuk, kepengi yıkık eczaneler var. Şehirde bunları tamir edecek tamirci yok.
İlaç farkları çıkıyor, bunları tüm parasını kaybeden halktan nasıl isteyeceğiz?
Bebeğine nebulizatör alması gereken birinden ücretini alabilecek miyiz? Konteyner koyacak alan bile yok. Örneğin Antakya için 2 devlet hastanesi, 4 özel hastane yıkılmış durumda. Orada ticaret yapmak mümkün olacak mı? Bazı bölgelerde hasar görmemiş hastaneler, afet hastanesine dönüştürülüp geçici olarak kamulaştırılmıştır. Eczanesini açabilenler için kamulaştırılmayacağının güvencesi verilmelidir. Nöbet sistemi faaliyete geçecekse nöbet süresince yine güvenlik sağlanmalıdır.
Nakil Hakkı Verilmeli
Mücbir sebepten dolayı, nakil hakkı olmayanlara nakil hakkı verilmeli, hakkı olanların bu hakları saklı olarak başka il veya ilçeye taşıyabilmeleri sağlanmalıdır. Yardımcı eczacıların staj sürelerini bitirmeleri beklenmeden eczane açabilmeleri sağlanmalıdır. Ruhsat devir almış olan, sırası gelmiş olup da eczane açmaya çalışan eczacılar da bu haktan faydalanabilmelidir. Ruhsatı askıda olanlar için süre uzatılmalı, yardımcı eczacı ve ikinci eczacı çalıştırma mecburiyetleri kaldırılmalıdır.
Vergi Borçları Silinmeli
Eczacılar bu ülkede en yüksek vergi veren serbest meslek grubudur. Gelir vergisi borçları silinmeli ve en az 1 sene bundan muaf tutulmalıyız. Depo, firma borçları için de benzer çözümler yaratmalı, bölge eczacıları için kârlılık oranları arttırılmalı, ürün iskontoları veya mf’ler yükseltilmeli, ödenilen hizmet ücretleri düşürülmelidir. SGK ve Bağ- Kur ödemelerinde destek verilmelidir. Eczanelerin temel ihtiyaçlarını (kâğıt, poşet, kırtasiye malzemeleri) bedelsiz almaları sağlanmalıdır.
Çalınan kontrole tâbi ilaçlar, kaşeler, yazarkasa poslar, çekler, elektronik imzalar, imza sirküleri gibi şeyler için afet tarihinden sonrası için mesuliyet muafiyeti olmalıdır.
Eczacıların sunduğu hizmetten dolayı alması gereken meslek hakları arttırılmalı, kurumlara yaptığı iskontolar azaltılmalıdır.
Personelin iş akdi feshi, maaşları ve hak edişleri için muafiyetler olmalı, tazminatları için devlet desteği sağlanmalı, eczanesini kapatmak isteyenler için vergi muafiyeti sağlanmalıdır.
Kredi Desteği Verilmeli
1 yıl ödemesiz ve faizsiz veya düşük faizli kredi desteği verilmelidir.
Depolar da kârlılık ve alacaklarını tahsil etme riski yüzünden zordadırlar, kârlılıklarının acilen arttırılması gerekir. İlaç üretim sıkıntıları giderilmeli, oluşan kur farklılıkları için ilaç zammı gündeme alınmalıdır.
Bölge Eczacı Odaları yöneticilerimizden aktif olanlar, çalışmak isteyenler devam etmeli, devam edemeyecek durumda olanlar için değişiklikler hemen yapılmalı, merkez heyetinden meslektaşlarımızın oda yönetimleriyle sürekli iletişimi ve yardımı sağlanmalıdır.’’
Ecz. Aykut Kurşun
20 Şubat 2023
İnternet Tıbbına bir Alt Dal Doğdu! 
