Farmavizyon Eczacılık Buluşması 2-3-4 Ekim tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’ nde yapıldı ve bitti.


Yazının başlığından da anlaşılacağı gibi bu yazının konusu Farmavizyon değil. Yalnız düzenleyenlere küçük bir uyarım olacak.
 
Artık bu konsept meslektaşlarımız tarafından ilgiyle karşılanmıyor.
 
Yeni ve farklı bir konsepte şiddetle ihtiyaç var.
 
Yalnızca o kadar söyleyeyim.


***

 
Gelelim konumuza...

Türk Eczacıları Birliği Büyük Kongresi ve yeni dönem seçimleri Aralık ayının ilk haftası yapılacak.

Görünen o ki; seçimlere dönük kılıçlar fena halde çekilmiş ve kulisler kaynıyor.
 
Farmavizyon sohbetleri de tümüyle bu ’hızlı’ kulislerdi.

Çok sayıda Oda Başkanı,  yöneticisi ve delegesi olan arkadaşlarımızla sohbet etmek olanağı buldum.

Seçim de - şimdilik- 2 odak noktası ve 2 başkan adayı var: Erdoğan Çolak ve Harun Kızılay.

İkisiyle de ayaküzeri sohbet ettik.
 
Her ikisi de son derece rahat ve neşeliydi.
 

*** 
 

Kulislerde dolaşan bazı bilgiler fıkra gibiydi.
 
Söylentilere göre...
 
Şöyle mesela...
 
Kızılay’ ın arkasında ’X’ kadar ’blok’ oda var.

Çolak’ ın arkasında ’Y’ kadar ’blok’ oda var.

Kararsız oda sayısı ise: ’Z’.
 
X, Y, Z yi topluyoruz...
 
94 filan ediyor...
 
Oysa Eczacı Odası sayısının tümü yalnızca 54.
 
Anlayacağınız tarafların abartması ya da bir çeşit psikolojik savaş filan...
 
Gülüp geçiyoruz tabi.
 

*** 
 
 
’Muhalif Eczacı Odaları’ olarak bilinen odaların durumu henüz belirsiz. Değerlendirme halindeler.
 
Ki, onların tavrı belirleyici olacak.
 
Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir Eczacı Odaları’ nın konumlanışları Türk Eczacıları Birliği’ nin geleceğini belirleyecek. Olumlu ya da olumsuz. Öyle görünüyor...
 
Diğer yandan, Adana, Bursa, Gaziantep, Mersin, Koceli, Tekirdağ, Erzurum, Trabzon, Aksaray eczacı odaları gibi eczacı odalarının da tavrı çok önemli.
 
Adını saymadığım eczacı odaları sakın gücenmesinler.
 
Elbette, bu seçimlerde her birinin duruşu çok önemli olacak.
 
İlk bakışta aklımdakileri yazdım.
 
 
*** 
 
 
Ankara ve İstanbul eczacı odaları epeyce ’çekingen’ duruyor. İzleme halindeler gibi.
 
İzmir Eczacı Odası Başkanı net tavır koyuyor. Şu şu olursa böyle olur diyor. Kafasındaki çerçeve hazır. Detaya girmeyeyim.

’’Ortalık oldukça dumanlı ve sisli’’ dersem abartmış olmam, diye düşünüyorum.

Muhalif eczacı odaları bir 3. listeyi ’şak’ diye çıkartırlar mı?
 
Belli değil.
 
O da hiç küçümsenmeyecek bir olasılık gibi duruyor. Aralarında tartışıyorlar.
 
Bakalım ne çıkacak?
 

*** 
 

Özel bir not...
 
Açılış konuşmalarında Erdoğan Çolak’ ın kürsüde duruşu, beden dili ve ses tonlamaları dikkatimi çekti doğrusu.
 
Konuşması bir açılış konuşması ölçülerini aşan bir konuşmaydı. Oldukça kapsamlıydı.

’’Ben buradayım’’ der gibiydi. Ve meydan okuyan bir edası vardı.
 

*** 
 

Aslında Türk Eczacıları Birliği’ nde hiç kimsenin beklemediği bir durum yaşanıyor.
 
Bugüne dek dışarıdan ’’uyum içinde çalıştıkları’’ izlenimini veren Başkan ve Genel Sekreter karşı karşıya geldi.
 
İşte bunun şaşkınlığı yaşanıyor.

Öyle ya...
 
Bazı toplantılarda Kızılay’ a karşı zaman zaman yapılan eleştirilere Çolak çok sert tepki göstererek Genel Sekreteri’ ne adeta kendini de ortaya koyarak sahip çıkıyordu.
 
İnsan sormadan edemiyor...
 
Ne oldu da böyle oldu?
 
 
 
*** 
 
 
 
Bir meslek büyüğümüz, abimiz sordu:
 
- Sence ne olur bu seçimlerde?
 
Dedim ki; ’’Çok çarpıcı bir sürpriz olmazsa eğer Erdoğan Çolak ve Harun Kızılay arasında geçer’’ 
 
-Sonuç?
 
’’Bir fikrim var elbet. Ama bana kalsın’’
 
Bir seçim sonucu temennisi klasiği ile şimdilik seçim konusunu bitirelim...
 
’’Her ne olursa olsun, meslek kazansın!’’
 
 
 
 
 
 
İLETİŞİM İÇİN:
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu
https://twitter.com/HGencosmanoglu
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
gencosmanogluhakan@gmail.com


Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat