ECZACI KAMUOYUNA
Eczacılık mesleği bugün, biriken sorunların ağırlığı altında yol almaya çalışıyor.
Çözülemeyen her problem bir sonrakine zemin hazırlıyor; biriken her yük, mesleğin omuzlarına biraz daha ağırlık bırakıyor.
Bir yanda her yıl artan mezun sayısına rağmen kamuda istihdamın yerinde sayması, işsiz eczacı sayısının hızla çoğalması…
Diğer yanda ise hastanelerde nitelikli sağlık personeline ihtiyaç duyulan her noktada eczacının emeğinden, bilgisinden faydalanan ama bu ihtiyacı yeni eczacı istihdamı ile değil mevcut eczacıların yükünü artırarak karşılamayı seçen bir sistem…
Kamu yararını koruma ihtiyacı duyulduğunda eczacıyı hatırlayan, ama aynı eczacının yüzyılı aşkın bir süredir gururla taşıdığı beyaz önlüğünü üstünkörü yazılan bir kılavuz ile elinden almaya çalışan bir anlayışla karşı karşıyayız.
Serbest eczacı ise ekonomik darboğaz, ilaç yoklukları, kamu kurum iskontosu krizi, entegrasyon, stok eşitleme süreçleri ve daha birçok zorlukla mücadele ediyor.
Sistemin yarattığı sorunları kendi emeğiyle düzeltmek zorunda kalan eczacı, meslektaş dayanışmasıyla ayakta kalıyor; ama artık yorgunluğu derinleşiyor.
Böyle bir dönemde, Türk Eczacıları Birliği seçimleri elbette tüm meslektaşlarımızın dikkatle izlediği bir süreç haline geldi.
Bu doğal; çünkü tüm meslektaşlarımız yaşanılan sorunların çözümünün, alınacak kararların yönüyle doğrudan ilişkili olduğunun farkında.
Eczacı bu kez yalnızca bir yönetim değişikliği değil, gerçek bir anlayış değişimi görmek istiyor.
Eczacılar artık günü kurtaran çözümler değil, geleceği inşa eden bir yaklaşım bekliyor.
Mersin Eczacı Odası olarak, uzun süredir savunduğumuz değişim anlayışı; isimlerden bağımsız, liyakat ve meslek odaklı bir bakışı temel almaktadır.
Bizce gerçek dönüşüm, yalnızca sayısal çoğunluğun sağlanmasıyla değil; ilkesel program ve duruşu sürdürebilen bir yapının oluşturulmasıyla mümkündür.
Bu inançla yürüttüğümüz tüm çalışmalar; mesleğin kaderini bireysel beklentilerden çıkarıp, liyakate, ortak akla ve emeğe dayalı, sahadaki eczacının sesini duyan, çözüm üretirken tüm eczacı odalarını aynı masada buluşturan yani gücünü tabandan alan bir yönetim anlayışının kurulması yönündeki kararlılığımızın en açık göstergesidir.
Bugün geldiğimiz noktada, eczacının sesi her zamankinden daha gür çıkıyor.
Bu sesi duymak, anlamak ve harekete geçmek artık tercih değil, bir zorunluluktur.
Bizler, mesleğin geleceğini şekillendirecek bu dönemeçte; kişisel hesapların değil, meslektaşlarımızın ortak yararının esas alındığı bir yapının kurulması adına bir araya gelmesi gerektiğine inandığımız Eczacı Odalarının ortaklaşması için ısrarla çalışmaya devam ettiğimizi ve sürecin geleceğimiz adına en doğru ve en faydalı şekilde sonuçlanması için kararlılıkla çaba göstermeyi sürdüreceğimizi eczacı kamuoyuna saygıyla bildiririz.
Çünkü biliyoruz ki;
Gerçek değişim, sadece yönetenlerin değil, düşünme biçiminin değişmesiyle mümkündür.
Ve bu değişimin vakti gelmiştir.
Umudu Beslemenin Ve Büyütmenin Zamanıdır... 
