Türk Toraks Derneği Çevre Günü açıklaması: Plastik hasta eder, öldürür, tüm canlılar için risklidir
Dünya genelinde plastik üretimi 1950 yılından günümüze tam 230 kat arttı. Üretilen plastiklerin yüzde 79'u ise atık haline gelmiş durumda ve üretilen plastiklerin çoğu da tek kullanımlık.
Bu sene de Dünya Çevre Günü teması tüm dünyada plastik kirliliğine dikkat çekilerek “plastik kirliğiyle savaşın” olarak belirlendi ve plastik kirliliğinin tüm dünyada görünür olması amaçlandı. Son yıllarda önlenemez şekilde artan çöplerin çoğunluğunu plastik atıkların oluşturması, bu atıkların büyük kısmının da tek kullanımlık plastik malzemelerden kaynaklanması nedeniyle çağımız “Plastik Çağ” olarak adlandırılmıştır.
"HER YIL YAKLAŞIK 353 TON PLASTİK ATIK ÜRETİLMEYE DEVAM EDİYOR"
Türk Toraks Derneği Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Sekreteri Dr. Öğr. Üyesi Merve Erçelik Koncak dünyada her yıl tahminen 11 milyon ton plastik atık su ekosistemlerine geçtiğini ve tarımsal üretimde plastik kullanımı nedeniyle de kanalizasyon ve çöplüklerden kaynaklanan mikroplastiklerin toprakta biriktiğine dikkat çekerek; “Plastiklerin doğada parçalanıp dağılmasının 500 yıla kadar sürebileceği kimi plastiklerin toprakta sonsuza kadar varlığını koruyacağı düşünülmektedir. Dünyada plastik üretimi 1950’den bu yana yaklaşık 230 kat artmıştır. OECD verilerine göre üretilmiş plastiğin yüzde 79’u da atık haline gelmiştir. Her yıl yaklaşık 353 milyon ton plastik atık üretilmeye devam etmektedir. En yaygın plastik kirliliği kaynakları, tek kullanımlık plastikler, endüstriyel üretim artıkları, ticaret ve lojistik, denizcilik ve balıkçılık atıkları, tarımsal plastikler ve sentetik tekstillerdir. Ortaya çıkan plastik atıkların yüzde 9’u geri dönüştürülmekte, yüzde 19’u yakılmakta, yüzde 50’si düzenli depolama alanlarına gönderilmekte ve yüzde 22’si doğrudan çevreye sızmaktadır. Her yıl yaklaşık 11 milyon ton plastik denizlere karışmaktadır. En çok plastik atık üreten ülkeler ise ABD, Çin, Hindistan, Brezilya, Endonezya'dır. ABD en fazla kişi başı üretimin olduğu, Çin toplam üretimin en yüksek olduğu, Hindistan, Brezilya ve Endonezya ise çevresel sızıntının en yüksek olduğu ülkelerdir" dedi.
"Astım, kanser, üreme sistemi bozukluklarına sebep oluyor"
Türkiye'nin, Avrupa ülkelerinden en fazla plastik atık ithal eden ülke konumunda olduğuna dikkat çeken Erçelik Koncak, "2023 yılında Avrupa Birliği ülkeleri ve İngiltere'den toplam 456 bin 507 ton plastik atık Türkiye'ye gönderilmiştir. Bu miktar, günde yaklaşık yüz yirmi beş çöp kamyonu plastik atığa eşdeğerdir. Ayrıca plastik üretimi de Türkiye'de 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde sekiz artarak 9.9 milyon tona ulaşmıştır. Son bir buçuk yılda 18 sahilde yapılan incelemelerde 19 bin 50'den fazla atık parçası sayılmıştır. Bu atıkların yüzde 77.9'u plastik olup, sahillerde en sık rastlanan kirlilik kaynağı olmuştur. Plastik parçalama ve eritme sırasında ortaya çıkan bölgesel hava kirliliğinin ve toksin salınımının insan sağlığı için astım, solunum yolu hastalıkları, kanser ve üreme sistemi bozuklukları gibi hastalıklar açısından risk oluşturduğu gösterilmiştir. Türkiye’den yapılan bir çalışmada damar yolu ile verilen sıvıların mikroplastik içerdiği ve doğrudan kana karışan mikroplastiklerin akciğerlere kadar ulaşarak akciğer fibrozisine neden olabileceğinin düşünüldüğü ifade edilmiştir" ifadelerini kullandı.
MİKROPLASTİK ZEHİRLENMESİ
Dr. Öğr. Üyesi Sabri Serhan Olcay ise plastik krizinin gelecek nesilleri de etkileyeceğini belirterek şunları söyledi: "Türkiye’de atık yönetimiyle ilgili politika ve yasal düzenlemeler, AB uyum süreci göz önünde bulundurularak oluşturulmuştur. Türkiye, ilgili uluslararası sözleşmelere taraf olup deniz kirliliğinin azaltılmasına ve kontrol edilmesine katkıda bulunmayı taahhüt etmiştir. Ancak diğer ülkelerle temel farklılıklara bakıldığında; geri dönüştürülebilir atık hedeflerinin AB ülkeleri hedeflerinin üzerinde olması (2035 yılında Türkiye’de yüzde 40, AB’de yüzde 10), diğer ülkelerle tek kullanımlık plastiklerle ilgili mevzuatın olmaması, toplanan gıda ambalajlarının yeniden kullanımına yönelik mevzuatın olmaması ve plastik ağlarla ilgili bir ibarenin mevzuatta yer almaması temel sorunları oluşturmaktadır. Unutulmamalıdır ki, bugün yaratılan plastik, gelecek nesiller için de bir sorun olmaya devam edecek ve plastik krizini gelecek kuşakları hem de gezegenin sağlığını da etkileyen önemli bir tehdit hâline getirecektir.”
“Plastik hasta eder, öldürür”
Balıkların, ölen hayvanların midelerinden çıkan plastik ambalajların sorunun gözle görülür boyutunu oluşturduğunu ifade eden Olcay; “Sorunun bir de göz ile görülemeyen boyutu var ki, bunu mikroplastik zehirlenmesi olarak adlandırmak gerekmektedir. Gerek yiyeceklerle, gerekse de solunum yolu ile alınan mikroskobik plastik parçacıkları dolaşım sistemimize karışarak tüm sistemler ve organlarda hastalık oluşturma potansiyeli taşımaktadır. Unutulmamalıdır ki; bugün yaratılan plastik, gelecek nesiller için de bir sorun olmaya devam edecek ve plastik krizini gelecek kuşakları hem de gezegenin sağlığını da etkileyen önemli bir tehdit hâline getirecektir. Unutmayalım ki, PLASTİK HASTA EDER, ÖLDÜRÜR ve plastik üretimi, kullanımı ve imha edilmesi tüm canlılar için risklidir" diye belirtti.
Kaynak:https://www.evrensel.net/haber/556215/turk-toraks-dernegi-cevre-gunu-aciklamasi-plastik-hasta-eder-oldurur-tum-canlilar-icin-risklidir