Eczaneler ve Reçeteler Toplum Sağlığının Teminatıdır.
"Torbacı" ve "Uyuşturucu Zinciri" Betimlemelerini Asla Kabul Etmiyorum!
Kontrollü ve reçeteye tabi ilaçlar, eczanelerde yalnızca hekim reçetesiyle verilebilen ürünlerdir. Eczacılar, halk sağlığını korumakla yükümlü, sağlık sisteminin ayrılmaz bir parçasıdır. İlaca en yakın ve en iyi bilen/bilmesi gereken bir meslek grubudur. İlaç ise üzerine haber ya da yorum yapılırken ciddi okuryazarlık gerektiren hassas bir konudur. Medya ilaca dair haber yaparken hem hukuki hem de etik açıdan çok daha dikkatli olmak zorundadır.
Reçeteli ilaçlar üzerinden yorum yapılmadan önce konunun uzmanlarına danışılmalı ya da sağlık gazeteciliği konusunda gerekli eğitim alınmalıdır. Kontrollü ilaçlarla illegal maddeleri aynı kefeye koymak, sadece yanlış değil, aynı zamanda tehlikelidir. Çünkü bu tür ifadeler halkın gözünde eczacıların ve hekimlerin güvenilirliğine gölge düşürür, mesleki itibarlarını zedeler ve sağlık çalışanlarını şiddete açık hale getirir.
Unutulmamalıdır ki, reçeteli nöropsikiyatrik ilaç kullanımındaki artış; ülke olarak uzun süredir maruz kaldığımız kronik toplumsal travmaların, belirsizliklerin ve kolektif öğrenilmiş çaresizliğin bir sonucudur. Toplum ruh sağlığındaki bozulma, bu artışın en temel nedenlerinden biridir.
Gereksiz ve yanlış ilaç kullanımına, özellikle de antidepresanların ve dikkat eksikliği tedavisinde kullanılan ilaçların gereksiz reçetelenmesine en çok karşı çıkanlardan biriyim. Ancak gerektiĝinde akılcı ilaç kullanımını öğretmeye ve desteklemeye devam ediyoruz. Çünkü yerinde ve doğru kullanılan ilaç hayat kurtarıcıdır ve yaşam kalitesini artırır.
Medyada eczanelere “torbacı”, reçeteye "yeni uyuşturucu zinciri" yakıştırması çok çarpıcı ve dikkat çekici olabilir, ancak asla kabul edilemez. Bu, sadece yakışıksız bir benzetme değil, aynı zamanda büyük bir bilgi eksikliğinin ve sorumsuzluğun göstergesidir
Sonuç olarak, ilaç konusunda bu tür spekülatif yaklaşımlar yalnızca hekim ve eczacıyı değil, en başta hastaları mağdur eder. Gerçekten ilaca ihtiyacı olan bireylerin, bu tür haberlerden etkilenip tedavileri hakkında şüpheye düşmeleri ve aksatmaları, çok daha ciddi ve geri dönülemez sağlık sorunlarına yol açabilir. Gazetecilik sorumluluk ve etik değerlere saygı gerektirir. Özellikle sağlık gibi hayati bir alanda ve bağımlılık gibi hassas bir konuda sözcükler ve betimlemeler de ciddi bir etik bilinç, bilgi ve sorumluluk gerektirir. Onurlu mesleklerin genelleyici ifadelerle itibarını zedeleyerek gündem yaratmak yerine, bilginin ışığında toplumu aydınlatmak gerekir.
Ben bir bilim insanıyım. Siyasetin, ticaretin ya da inançların değil; aklın, vicdanın ve kamusal faydanın rehberliğine inanırım. Toplum sağlığını korumayı, doğru bildiğimi söylemeyi ve bilimsel gerçekleri savunmayı bir görev bilirim. Gerçekte eczaneler torbacı değil, uyuşturucu ile mücadelede ilk toplumsal savunma hattıdır. Reçete, asırlardır insanlara şifa dağıtmak için hekimlerin kaleme aldığı resmi bir belgedir. Medyada uyuşturucu iması ile yazılan kontrollü reçeteye tabi ilaçlar sayesinde önemli ameliyatlar yapılabilmekte, yerinde kullanım ile önemli sağlık problemleri tedavi edilebilmektedir.
Tüm gazetecileri büyük bir özveri ile çalışan başka meslekleri genelleyici ifadelerle toplum gözünde itibarsızlaştırmamaya, sağlık okur yazarlıklarını artırmaya ve ilaç konusunda önemli bir şey yazılacağı zaman güvenilir uzmanlardan görüş ve değerlendirme almaya davet ediyorum.
