ECZACI KAMUOYUNA

Sayın Meslektaşlarımız,

Bir süre sonra yapılacak İstanbul Eczacı Odası seçimlerine ilişkin görüşlerimizi paylaşmayı bir görev ve sorumluluk saydık.

İstanbul Eczacı Odası, kurumsal kimliği ve yaklaşık 8000 üyesi ile ülkemizin en büyük demokratik meslek örgütlerinden birisidir.

Kurumsal etkinliği ve tartışılmaz kurumsal ağırlığı ile bizim için çok önemlidir, önceliklerimizdendir.

Hepimizin bildiği gibi, ülkemiz, demokrasi ve insan hakları açısından oldukça sıkıntılı bir dönem yaşamaktadır.

Demokratik meslek örgütleri üzerinde kurulan antidemokratik baskı artık kurumsal varlıklarını yok etmek tehdidine kadar uzandı. Bu durum biliniyor.

Bu tehdide direnmek için demokrat insanların, güçlü ve birleşik durmaları gerekiyor.

Bu mücadele içinde yalnızca kuru söz ve ajitasyonla değil, bütün varlığımızla, tutum ve davranışlarımızla, demokratik eylemlerle , yapıcı olarak, toplumun tüm demokratik güçleri ile bütünleşerek yer almak gerekiyor.

Diğer yandan mesleğimizin yaşadığı sorunların ağırlığını hepimiz iliklerimize kadar hissediyoruz.

Kendi inandığımız doğrular ve objektif durum nedeniyle İstanbul Eczacı Odası seçimlerine dönük olarak;

"Kitlesel onay alabilecek, meslektaşlarımızca geniş bir karşılığı olan, katılımcı, aydınlanmacı, demokratik hak ve özgürlüklerimizi, eczacıların hakkını hukukunu emeğini savunacak, mesleğimize önderlik edebilecek, sorunların çözümünde yol açabilecek, güçlü ve üretken bir Türk Eczacıları Birliği yapılanmasında alabildiğine etkin olabilecek, geleceğin eczacılığını kurmakta etkin katkıda bulunabilecek bir aday listesi oluşturulabilmesini, böylesi bir listenin meslektaşlarımıza sunulmasını" kendimize hedef edindik.

Bunun için yalnızca bugün değil çok uzun bir süredir emek harcıyoruz. Bu yönde bir duruş sergiliyoruz.

Bu yönde temsilcilerimiz açık çağrılarda bulundular. Çeşitli eczacı dinamiklerinin temsilcileriyle görüşmeler yaptılar.

Ancak çağrılarımız karşılık bulmadı.

Memleketin ve mesleğin dertlerini dert edinmeyen, kendi kişisel varlığını, kariyerist duruşunu önceleyen, kişisel saplantılarla davranan benmerkezci tavır, davranış ve anlayışlar yüzünden böylesi bir yapı oluşturulamadı.

Sonuç olarak;

1) ECZACININ SESİ olarak yukarıda anlattığımız anlayışımız ve bu kör dövüşüne katkıda bulunur bir görüntü sergilememek için bir başımıza adaylık listesi çalışmamız yoktur. Seçimlerde aday olmayacağız.

2) Bilgi sahibi olduğumuz, sosyal medyada dolaşımda olan kimi adaylık listelerinin oluşumlarının hiçbir noktasında yer almadık.

3) Yine anlayışımızın doğal sonucu olarak hiçbir listenin ne arkasındayız ne de yanındayız.

4) Bu kötü ve umut gösteremeyen tablonun tarafları ve sorumluları bellidir.

Onları tarihi sorumlulukları ile başbaşa bırakıyoruz.

5) Altını çiziyoruz; mesleğimiz içinde var olan suni ayrışmaları ve sorunları kronikleştirip daha da arttıracak girişimlerin içinde olmayıp, böylesi bir seçimde TARAF OLMAYACAĞIZ.

Bu süreçte yalnızca bugün için değil gelecek için de en yapıcı ve en doğru duruşun bu olduğuna inanıyoruz.

Kongreye kadar olan süre içinde olası gelişmeler karşısında kararımızı gerekirse gözden geçirebilecek sorumluluğu taşıdığımızı süreci dikkatle takip ettiğimizi duyuruyoruz.

Olası bir değişikliği en açık bir biçimde hızla meslektaşlarımızla paylaşacağız.

ECZACININ SESİ, umudunu hiç eksiltmeden, yaşanan sorunların ağırlığından hiç çekinmeden, meslektaşlarından aldığı güç ve güvenle yine doğru bildiği yolda, ilkeleri ve inançları ışığında, geçmişte ve bugün olduğu gibi yarın da özveri ve cesaretle çalışmalarını sürdürecektir.

Önümüzdeki dönemde eczacının sivil insiyatifinin yüksek bir ivme kazanacağını görebiliyoruz.

Mesleğimizi kararlılıkla savunmaya devam edeceğiz.

Bilginize ve değerlendirmenize sunuyoruz.

Sevgi ve saygılarımızla.

28 Eylül 2013

 

ECZACININ SESİ

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat