Ankara Eczacı Odası’nın Basın Açıklaması:
Değerli Basın Mensubu,
Her yıl düzenlenen İlaç Fiyat Kararnamesi ile ilaç fiyatlarının artırılması öncesinde bazı ilaçların bulunmasında sorunlar yaşandığı gerçeğiyle yeniden karşı karşıyayız. Olmayan ilaçlar nedeniyle hastaların büyük bir mağduriyet yaşamasının, toplum sağlığı açısından derhal giderilmesi gereken bir sorun olduğu açıktır. Hâl böyleyken mağdur olan taraflardan birisi de biz eczacılarız. Piyasada olmayan ilaçlar konusunda eczacıların herhangi bir suçu olmamasına karşın sorumlular arasında gösteriliyoruz. Toplumda yaygın görülen "eczacı zam öncesinde elindeki ilacı satmıyor" anlayışı hiçbir surette gerçeği yansıtmamaktadır. Bizler mesleğimiz gereği insanlara şifa dağıtıyor ve bundan ötürü kutsal bir görevi icra ediyoruz. Hastaların ilaca erişimini sağlayıp ücretiz sağlık danışmanlığı hizmeti vererek halk sağlığının iyileşmesi için zor şartlar altında çalışıyoruz. İşimiz zor olmasına rağmen şevkimizi yüksek tutan motivasyonumuz, hastalıklara derman olmamızın hiçbir parametreyle ölçülemeyecek tarifsiz mutluluğu ve tatminidir. Dolayısıyla eczacılar için birinci öncelik hastalara deva olmak ve bu uğurda ne gerekiyorsa yapmaktır. İlaç eczaneye gelene kadar birçok aşamadan geçmektedir. Herhangi bir ilacın hastaya ulaşmasındaki tüm süreçler içinde biz eczacılar sondan bir önceki basamakta yer almaktayız. İlaç yokluğunda bu aşamaların görmezden gelinip tüm kabahatin eczacılara yüklenmesini ve mağdur olan iki tarafın karşı karşıya bırakılmasını kabul etmiyoruz!
Değerli Basın Mensubu,
Yurttaşlarımızın ilaç bulmada zorluk yaşamasından bizler de rahatsız olmakta, eczaneye gelen bir hastaya elimizde olmayan sebeplerden dolayı yardım edememekten büyük üzüntü duymaktayız. Bu sorunun çözümü için ilgili kurumların harekete geçmesini istiyor, meslek örgütü olmamızın sorumluluğu gereği uzun ve kısa vadedeki çözüm önerilerimizi paylaşmak ihtiyacı duyuyoruz. Bilindiği üzere Sağlık Bakanlığımız 2010 yılından itibaren yürürlüğe konan İlaç Takip Sistemi (İTS) vasıtasıyla her bir ilacın üretim aşamasından hastaya ulaşmasına ve hatta ilacın biteceği güne kadar her bir bilgiye sahiptir. İlk etapta içinde bulunduğumuz an itibariyle acil olarak firmalar ve depoların denetimleri fazlalaştırılmalıdır. Bulunamayan ilaçların tespiti halinde kesilen cezaların ağırlaştırılması böylelikle yaptırım güçlerinin artırılması gerekmektedir. Ayrıca Sağlık Bakanlığınca yapılacak mevzuat düzenlemesiyle, fiyatı artan ilaçlardan üretimi tamamlanmış ve İTS’ye bildirimi yapılmış olan, fakat henüz eczane stoklarına girmemiş tüm kutuların üretici çıkış fiyatları ve deposu çıkış fiyatlarının sabitlenmesi ve bu ilaçların son kutusu eczanelere aktarılıncaya kadar zam alamayacakları İTS ile kontrol altına alınmalı ve fiyatları bloke edilmelidir. Bu sayede fiyat artışından etkilenmeyecek olan bu ilaçların üretici firma ve ecza depoları tarafından stoklanma ihtimalleri tamamen ortadan kalkacaktır. Bir diğer uygulama ise ilaç zamlarının yılın belirli bir zaman diliminde yapılmaması, periyotlar halinde belirli aralıklarla düzenlenmesidir. Zamların yıl içerisine yayılması bu problemin oluşmasını engelleyecektir. Uzun vadedeki kalıcı çözüm ise yerli ilaç üretimi için gereken adımların bir an önce atılmalı ve tamamıyla kendi ürünümüz olan ilaçların üretilmesidir. Eczacılık tecrübemiz, akademik yeterliliğimiz ve iş gücümüz yerli ilaç üretme kabiliyetine sahiptir. Dolayısıyla bu işin üstesinden rahatlıkla gelebiliriz. Bu sayede ilaç konusunda dışa bağımlı olmaktan kurtulup gerektiği takdirde ilaç ithal ederek ülke ekonomisine katkı sağlayabiliriz.
Tüm bu öneriler uygulandığında halkımız rahatlıkla ilaca ulaşabilecek, ülkemizin 26 bin noktasında Birinci Basamak Sağlık Hizmeti Sunucusu olan biz eczacılarla hastalarımız karşı karşıya kalmayacaktır.
Ankara Eczacı Odası
Yönetim Kurulu