Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Emin Zararsız açıklıyor: ’Yeşil Kart’ların yarısı iptal edilebilir

Bayram ertesi Meclis’e gönderilecek olan tasarıyla getirilen İstihdam Paketi’nin ardından, 2011 yılında kurum olarak atacakları yeni adımları VATAN’a anlatan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Emin Zararsız, 9 milyon 400 bin ‘Yeşil Kart’a çapraz sorgu uygulanarak kart sahibinin gerçek gelirinin ortaya çıkarılacağını açıkladı. Zararsız, “Böylece gerçek ihtiyaç sahipleri ayrılacak. Yarıdan fazla Yeşil Kart’ın iptali gündeme gelebilir” dedi. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Emin Zararsız, bayram ertesi Meclis’e gönderilecek olan tasarıyla getirilen İstihdam Paketi’nin ardından, 2011 yılında kurum olarak atacakları yeni adımları da VATAN’a anlattı. Emin Zararsız, Yeşil Kart’tan eczanelere, emekli derneklerinin aidat kesintilerine kadar her konuda önemli açıklamalar yaptı: Hastane ve eczanelerdeki tüm ilaç satışlarını takip ediyoruz

Bu yıl en çok yaşanan sorunlardan biri ilaçla, eczanelerle ilgili oldu. Benzer sorunlar yaşanacak mı? Türkiye karekodla ilaç satmaya karar vermiş, 2005’den beri de hazırlıklarını sürdürüyor. Bir barkodun kesilip birden fazla kullanılması, kesilmiş barkodların depolandığı yerlerden sık sık çalınıp tekrar fatura edilmesi, işte merdiven altı kaçak ilaç üretimi... Türkiye ilaç alanında mükerrer ödemeler dolayısıyla suistimallerin yaşandığı bir ülke. Bu sorunların çözümü için karekod uygulaması en iyi uygulama olarak görülmüş. Üretilen her bir kutu bir numaraya sahip olacak. O numara elektronik ortamda bir veri tabanına kaydedilecek. O kutu herhangi bir kişiye satıldığında, veri tabanından o numara düşecek ve bir daha da o kutuya ilişkin bir fatura, ödeme talebi, satış olamayacak. Çok güzel bir sistem. Fakat tüketilen ilaç sayısını satılan ilaç sayısını düşündüğünüz zaman altyapının çok sağlam kurulması gerekiyor. Biz SGK olarak genel sağlık sigortasıyla birlikte MEDULA oluşturmuşuz. Biz bu sistem üzerinden hem hastanelerdeki tedavileri hem de eczanelerdeki bütün ilaç satışlarını takip ediyoruz. Karekodlu ilaçların veri tabanı Sağlık Bakanlığı’nda tutulmuş durumda. Ama o sırada hem karekodlu hem de olmayan ilaçlar piyasadaydı...

Evet, sektörün elinde hem karekodlu ürettiği ilaçlar var, hem de karekodsuz. Temmuz ayı itibarıyla çizgiyi çektiğimiz anda, piyasada ciddi manada karekodu olmayan kutular bulunuyordu. Sektöre etiket bastırma, o etikete de karekodu bastırma yetkisi verildi. Karekodu bu etikete basacak ve etiketi de ilacın üzerine basacak, yapıştıracak. Sektör kendi stok durumuna göre bu yapıştırma etiketleri bastı. Temmuz itibarıyla da satışa başladı. Sektörün ne kadar etiket bastığını bilmiyoruz. Evet herşey sisteme uygun işliyor, sorun nerede? Provizyon neye göre alınıyor? TC kimlik numarasına göre alınıyor değil mi? Herhangi bir TC kimlik numarası üzerinden bir kişiye provizyon alıyorsunuz hastaneden. Tedavi etmiş gibi tüm işlemlerini yapıyorsunuz, reçetesini yazıyorsunuz ve o reçeteyi eczaneye gönderiyorsunuz. TC kimlik numarası gerçek. Öyle bir insan var, ama o insan hastaneye gitmiyor. Eczanede herhangi bir ilaç kutusuna yapıştırılmamış, üzerinde karekod olan etiketler var. Eczacı olarak o kutuya yapıştırılmamış o etiketi okutuyorsunuz, provizyon alıyorsunuz. Onu da bize fatura ediyorsunuz. Oysa o ilaç raftan hiç inmemiş, gerçekte satış falan da yok. Bu etiketlerle satış yılsonuna kadar geçerli, dolayısıyla kalan 2 aylık sürede bu olaylar artıyor. Bu yüzden yılsonuna kadar kalan iki ay süresince sadece bu etiketlerle karekodlu hale getirilmiş kutuların satışı sırasında, hem karekodlu bölümünü hem de barkodlu eski bölümünü kesme zorunluluğu getirdik.



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat