Eczacılar bir süredir ilaçların marketlerde satılmasıyla ilgili gelişmeleri yakından takip ediyor. Türkiye’de 24 bin eczacı var. Eğer ilaçlar marketlerde satılmaya başlarsa mevcut eczanelerin de yarısından çoğu, yüzde 55-60’ı kapanacak. İlaçların marketlerde satılması bir süredir konuşuluyor. Yurtdışında bazı ülkelerde de bu sistem uygulanıyor. Eczacılar bu uygulamanın Türkiye’de de uygulanmasıyla hastaların sağlığının tehlikeye atılacağını ve eczacıların da işsiz kalacağını söylüyor.
Kaliteli tavsiye, danışmanlık, güven sıralamasında eczacıların üst sıralarda olduğunu belirten Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği (PGED) Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Neylan Zırhlıoğlu, ilaçların marketlerde satılması gündeme geldiğinde güvenli bir ilaç hizmetinden bahsetmenin mümkün olmayacağını söylüyor: "Her ilaç doğru dozda kullanılmadığında içindeki etken maddeler nedeniyle zehir olabilir. Doğru nedenle doğru zamanda doğru dozda kullanılmadığı zaman her ilaç ölüme sebebiyet verecek kadar tehlikelidir."
Zırhlıoğlu, Türkiye’de yürürlükte olan ve ilaç, eczacılık alanını düzenleyen yasalara göre ilacın eczacının sorumluluğunda olduğunu hatırlatıyor: "Bu nedenle ilacı eczane dışına çıkarabilmek için bu düzenlemeleri etkisiz kılacak ya da ortadan kaldıracak yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç var. Bu amaçla yapılacak yasal düzenlemeler, eczacıların mesleki yaşamlarının sonunu getireceğinden tüm güçleri ile bu hususta yapılacak düzenlemelere karşı ortak mücadele veriyorlar. Türkiye’de 24 bin eczacı var. Eğer ilaçlar marketlerde satılmaya başlanırsa yeni eczanelerin açılması duracak mevcut eczanelerin de yarısından çoğu, yüzde 55-60 arası kapanacak. Bir eczane kalfayla beraber minimum 4 kişiyi istihdam ediyor. Bu kişilerin geçindirdikleri bir ev olduğunu düşünürsek birçok kişi bu durumdan zarar görecek."
Sağlık sorunları ortaya çıkacak
İlacın -reçeteli veya reçetesiz- hekim tarafından yazılmadan, eczacının bilgilendirmesi ve kontrolü dışında halka ulaşmasının ciddi sağlık sorunları yaratacağını belirten Zırhlıoğlu, vatandaşın aynı etken maddeyi ihtiva eden ilaçları farklı isimlerle aynı anda kullanması sonucu oluşacak doz aşımı nedeniyle önemli yan etkiler oluşmasının kaçınılmaz olacağını vurguluyor: "Bugün buna benzer sağlık sorunları Tarım Bakanlığı aracılığıyla Türkiye’ye sokulan ve içinde ilaç etken maddesi ihtiva etmesine rağmen eczane dışında neredeyse her yerde satılan ürünlerin kullanımı sonucu ortaya çıkıyor. Denetimsiz ve kontrol dışı olan bu satışlar market alanında da yaygınlaşmaya başladığında oluşacak sağlık sorunlarının bir muhatabını bulmak mümkün olamayacak. Çünkü ilacın hastaya ulaşmasında tek sorumlu olan hekim ve eczacı, kontrolsüz yapılan satışlarda devre dışı kalacaklarından denetimsizlik yaşanacak. Denetim olamayacağından ve bir sorumlu bulunmadığından hesap sormak da mümkün olmayacak."
İlaç dışında dermokozmetik ve besin desteklerinin de sadece eczanelerde ve eczacı danışmanlığında tüketicilere ulaştırılması gerektiğini belirten Zırhlıoğlu, eczacıların eczacılık fakültelerinde dermokozmetik ve besin destekleri konularında eğitim alan tek meslek grubu olduklarını söylüyor: "Eczacılar cilt sağlığı konusunda da uzmandırlar ve cilt yapısını bildikleri için tüketicilerine uygun ürünü vermekte sorun yaşamazlar. Hastalarını takip ettikleri için alerji yapıp yapmayacağını da bilirler."