TEİS’ den Sabah Gazetesi’ nin “Eczacılar SGK’ yı milyonlarca lira zarara uğratıyor” haberine tekzip!
TEİS’ 04.11.2020 tarihli haberine TEKZİP gönderdi.
TEİS’ in tekzip metni şöyle:
İHTARNAME
İhtar Keşide Eden: Tüm Eczacı İşverenler Sendikası
Vekili: Av. Yasemin ABASLI
Strazburg Cad. 27/8 Sıhhiye ANKARA
Muhatap: Sabah Gazetesi Sorumlu Müdürü/ İSTANBUL
Konu: 04.11.2020 tarihli Sabah Gazetesi’nde Necdet Çakır imzalı haberde yer alan eczacılık mesleğini ve eczacıları küçük düşürücü ifadeler hakkında cevap ve düzeltme talebinin ihtaren bildirimidir.
Açıklamalar :
Gazetenizin 04.11.2020 tarihli nüshasında Necdet Çakır imzasıyla “SGK milyonlarca lira zarara uğratılıyor” başlıklı bir haber yayınlanmış, “Batman Bölge Devlet Hastanesi Dâhiliye Uzmanı Dr. Mehmet Fırat, korona virüs nedeniyle kronik hastalığı bulunan vatandaşlara yönelik rapor sürelerinin uzatılması ve doktora gitmeden doğrudan raporlu ilaçların alınmasının sağlanması ile sitemde bulunan basit bir açık nedeni ile kurumun zarara uğratıldığını tespit etti” alt başlığı altında serbest eczane sahibi eczacılar hakkında mesnetsiz iddialara dayalı bir şekilde karalayıcı ve küçük düşürücü ifadeler kullanılmıştır. Şöyle ki:
Yazıda “Pandemi dönemi boyunca hastaların mağduriyetini engellemek ve gereksiz hastane ortamına bağlı riskleri azaltmak için, raporlu ilaçların direk eczaneden alınma imkânı sağlandı. Bu güzel uygulamada oluşan sistemsel bir hata nedeniyle bazı eczacılar tarafından abartısız milyonlarca liralık gereksiz ilaç çıkışı yapıldı.” ifadeleri ile eleştiri sınırları aşılarak eczacılar hiçbir somut veriye dayanmayan ithamlarla töhmet altında bırakılmıştır.
Ayrıca, yazıda “Sırf raporda var diye hastaların laboratuvar sonuçlarına bakmadan reçetesiz en üst dozdan ilaçlar hastalara verilmektedir.” şeklindeki gerçeğe aykırı ifadeler eczacıların onur ve saygınlığını ağır biçimde zedelemiştir.
Oysa ki; habere konu olan ilaçlar diyaliz hastalarının kullandığı ilaçlar olup bu ilaçlar için diyaliz hekimleri tarafından rapor çıkarılmakta, kan değerlerinin ölçümü sonucu reçete edilmekte ve hepsinden önemlisi tüm Türkiye’de Eczacı Odaları tarafından sıralı ve kotalı olarak karşılanması sağlanmaktadır. Pandemi sürecinde diyaliz tedavisinde kullanılan ilaçların reçete edilmesi diyaliz merkezlerine hastaların gitmeye devam etmesi nedeniyle eskiden olduğu gibi sürmekte olup, zaten sıralı ve kotalı olan bir sistemde haber kaynağı olarak gösterilen Dr. Mehmet Fırat’ın iddiaları gibi isteyen her eczane tarafından rapordaki tüm ilaçların sisteme girilerek karşılanması mümkün olmayıp, bu iddia maddi gerçekliğe aykırıdır. Zira devam reçetesi olsa bile hastanın kullanmadığı bir ilacın raporda yer alsa bile Medula Sistemine kayıt edilmesi ve kuruma fatura edilmesi mümkün değildir.
Dolayısıyla haberde yer alan bilgilerin hiçbiri gerçek durumla örtüşmediği gibi pandemi sürecinde en ön safta mücadele eden, kendi eczanesini bırakıp deprem bölgesinde halka ücretsiz ilaç dağıtmak için gönüllü olan eczacıların para kazanmaktan başka bir şeyi düşünmeyen, bu uğurda da her şeyi yapan bir meslek grubu olarak gösterilmesi insaf ve vicdan sınırıları dışında bir eylemdir.
Eczacılar, devletin zarara uğramaması için sıralı ve kotalı sistemleri bulup develete öneren ve bu şekilde daha az ilaç sarfiyatını sağlayan yegane meslek grubu olup, aynı zamanda bu konuda en fazla hassasiyeti gösteren ve kamuoyu oluşturarak hasta mağduriyetlerini önlemeye çalışan da bir meslek grubudur.
Eczacılar son 16 yıldır gerçekleştirilmekte olan sağlıkta değişim sürecinden en çok etkilenen ve mağdur olan bir meslek grubudur. Eczacılar yaşadıkları tüm maddi zorluklara rağmen 7 gün 24 saat etik ve hukuk kuralları çerçevesinde kaliteli ilaç ve eczacılık hizmeti sunmaya devam emektedir.
İlaç ve sağlık hizmetinin kesintiye uğramadan sunumunu sağlayan eczacıların evde kalmış ilaçlardan yola çıkılarak itham edilmesi, halk sağlığını önemsemedikleri ve sadece ticari kaygı ile hareket ettikleri algısı yaratılması, ilgili kurumların bile bu konuda bir şey yapmadığının ima edilerek devam reçetesi uygulamasının kaldırılmasının istenmesi , söz konusu haberin kamu adına ve yararına olma ilkesinden çok uzak olduğunun da bir göstergesidir.
Her türlü talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla; ülkemizde büyük bir özveri ile faaliyet gösteren 26.000 eczacıyı rencide eden, gerçeği yansıtmayan, eczacıları halkın gözünde itibarsızlaştırarak güven duygusunu zedeleyen yazıya karşı işbu cevap ve düzeltme yazısının gazetenizin aynı sayfasında ve aynı puntolarla, yorum yapılmaksızın, 5187 sayılı Basın Yasası’nın 14. maddesine göre yayınlanmasını vekaleten talep ederim. 06.11.2020
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası
Vekili Av. Yasemin ABASLI
Sabah Gazetesi’ nden 04.11.2020 tarihlli Necdet Çakır’ ın haberi şöyle:
SGK milyonlarca lira zarara uğratılıyor!
Batman Bölge Devlet Hastanesi Dâhiliye Uzmanı Dr. Mehmet Fırat, korona virüs nedeniyle kronik hastalığı bulunan vatandaşlara yönelik rapor sürelerinin uzatılması ve doktora gitmeden doğrudan raporlu ilaçların alınmasının sağlanması ile sitemde bulunan basit bir açık nedeni ile kurumun zarara uğratıldığını tespit etti.
Batman Bölge Devlet Hastanesi Dâhiliye Uzmanı Dr. Mehmet Fırat, rapor sürelerinin uzatılması ve ilaçların doğrudan eczaneden alınması kararının yerinde bir karar olduğunu belirterek ancak sistemde oluşan açık nedeniyle bazı özellikli hastaların 6-8 ayda kullanması gereken ilaçları, eczacıların 3 ayda verdiğini tespit etti. Oluşan mevzuat açığı ile birlikte Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) milyonlarca lira zarara uğratıldı.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yeni tip korona virüs (Covid-19) tedbirleri kapsamında, kronik hastalığı bulunan vatandaşların rapor sürelerini uzatması ile birlikte artık riskli ortam olarak görülen hastanelere hastaların gitmesine gerek kalmadı. Salgın riskine karşı kronik hastalıkları olan vatandaşları koruyan bu uygulama ile birlikte hastaların ilaçları evlerinde teslim edilmeye başlandı. Rapor sürelerinin uzatılması uygulamasının oldukça hayati bir öneme sahip olduğunu belirten Batman Bölge Devlet Hastanesi Dâhiliye Uzmanı Dr. Mehmet Fırat, alınan kararın bu hasta grubunu salgından korumaya yönelik yerinde bir karar olduğunu belirtti. Dr. Fırat, bu uygulamadan kazanç elde etmek isteyen bazı eczacılar ise yazdıkları yüksek doz ilaçlarla SGK’yı milyonlarca lira zarara uğrattığını ifade etti.
MİLYONLARCA LİRA GEREKSİZ İLAÇ ÇIKIŞI YAPILDI
Pandemi dönemi boyunca hastaların mağduriyetini engellemek ve gereksiz hastane ortamına bağlı riskleri azaltmak için, raporlu ilaçların direk eczaneden alınma imkânı sağlandı. Bu güzel uygulamada oluşan sistemsel bir hata nedeniyle bazı eczacılar tarafından abartısız milyonlarca liralık gereksiz ilaç çıkışı yapıldı. Bu zararın nasıl oluştuğunu kendi hasta grubu olan diyaliz hastalarından örnekler vererek anlatan Dr. Fırat, "Diyalize giren kronik böbrek hastalarına genelde 1 veya 2 yıllık, hazırda ve ilerde gerekebilecek tüm ilaçlar rapora yazılır. Rapordaki bu ilaçların çoğunun kullanımı 1 veya 3 aylık kan değerleri sonuçlarına göre belirlenir. Mesela kutusu 1250 TL civarı olan DARBEPOETIN kan hemoglobin değeri 12 üzeri olduğunda ihtiyaç olmadığından kullanılmaz. 12 altına düşünce yazılır. Aynı şekilde SİNAKALSET içeren ve kutusu 350 ile 1150 arasında olan ilaç, düzeltilmiş kan kalsiyum değeri 8.4 altında yazılmaz. Hakeza PARİKALSİTROL içeren ve fiyatları yüksek olan diğer ilaçlar için de geçerlidir (kan kalsiyum, fosfor ve parathormon değerlerine göre). Bazı değerler tutmadığında bu ilaçların kullanılması zararlı veya gereksiz olabilmektedir. İşte suiistimal bu noktada ortaya çıkmaktadır. Sırf raporda var diye hastaların laboratuvar sonuçlarına bakmadan reçetesiz en üst dozdan ilaçlar hastalara verilmektedir. Bunu bazı vefat eden hastalarımızın yakınları tarafından evden getirilen ilaçlarından ve bazı hastaların şikâyetleri üzerine tespit ettik. Gördüğümüz kötü örneklere bakınca bu genelgede düzeltme ihtiyacı olduğunu göstermektedir" dedi.
Genelgedeki açık nedeniyle SGK’nın zarara uğratıldığını aktaran Dr. Fırat, "Bazı hastalarımızın 8-10 ayda ihtiyaç duyduğu ilacı, 3 aylık kullanım için verildiğini gördük. Bu ilaçların çoğu tedavi gerekmediği halde verilen ilaçlar. Basit bir örnek ve fikir vermesi açısından sadece Diyarbakır’da 2019 yılına ait bir ilacın 5 aylık tüketim miktarı ile 2020 yılında aynı aylara ait PARİCALSİTROL içeren ilacın tüketim miktarları şöyledir; Rakamlar IMS verilerine dayanmaktadır. Hasta sayılarında önemli bir fark olmamasına rağmen tek bir kalem ilaçta 2928 kutu artış olmuş. Bunu izah edecek tıbbi bir gerekçe yoktur. Piyasa fiyatları baz alınırsa tek kalemde Diyarbakır’da 638 bin ile 1.2 milyon TL fazla ödeme
yapıldığı anlaşılmaktadır. SGK’nın verdiği fiyatlar üzerinden bile bu rakamlar tüm ülkede araştırılırsa ortaya büyük bir kurum zararı çıktığı görülecektir" şeklinde konuştu.
Dr. Fırat, açıklamasının devamın da ise şöyle konuştu; "Mevzuattaki bu açık genelgeye basit bir ifade eklenerek önlenebilir: Diyaliz tedavisi gören, görmeyen Kronik Böbrek Hastaları, kanser ve diğer kronik hastaların laboratuvar sonucu gerektiren ilaçları verilmesin veya verilecekse gerekli tedavi değerlerini taşıdıkları kontrol edilsin. Bu hastalar zaten çoğunlukla haftanın 3 günü diyaliz merkezlerine gelmekte olup, doktorun reçete yazmasının onlar açısından ek bir COVİD riski yoktur. Aynı şekilde kanser tedavisi alan hastalarının bazı ilaçları da laboratuvar değerleri ile beraber kullanılması gerekmekte olup, bu konunun uzmanlarının fikirleri alınmalıdır."
https://www.sabah.com.tr/yasam/2020/11/04/sgk-milyonlarca-lira-zarara-ugratiliyor