Ecz. M. İbrahim Özkol

 

TEB Merkez Heyeti 40. Ve 41. Dönem Saymanı

İlaç Fiyat Kararnamesi eczane ekonomilerini olumsuz etkileyen en önemli unsurlardan biri. Bunun yanında eczane ekonomilerini her yıl biraz daha fazla zorlayan diğer etkenleri sıralayacak olursak;

-Eczanede sunduğumuz birçok danışmanlık hizmetinin ölçülebilir olmadığı için ücretlendirilememesi,

-Hızla eczane dışına çıkan ilaç dışı sağlığa ilişkin ürünlerin oluşturduğu kayıplar,

-SGK’na uygulanan iskontoların getirdiği yük,

-Hastaneler aracılığı ile veya farklı kanallardan hastaya ulaştırılan ilaçlardan oluşan kayıplar,

-Artan işletme giderleri,

-Farklılaşan eczane yapılarından kaynaklanan eczaneler arası ciro ve karlılık dengesinin bozulmuş olması,

- Eczacılık fakültelerinin sayısı ve kontenjanlarındaki artış gibi etkenler öne çıkıyor.

Bu tespitler hepimizin bildiği ve alt alta sıralayacağı şeyler. Bizler tespit konusunda en üretken örgüt yapılarına sahip bir mesleğin mensuplarıyız. Ancak, bu tespitlerle talep oluşturma noktasında ve oluşan talepleri doğru yönetme konusunda eksiklerimizin olduğunu da kabul etmek zorundayız.

Ekonomik taleplerimizin haklılığı konusunda elimizde fazlasıyla veri var. Bu yazıda büyük oranda TEB tarafından bu yıl yayınlanan 2002- 2019 dönemi resmi verilerini içeren ‘’ Türkiye Serbest Eczane Sektör Analizi’’    adlı çalışmadan yararlanarak serbest eczane gelirlerinin değişimiyle ilgili somut verileri özet olarak paylaşmak istiyorum;

*2002 yılında 19.021 olan serbest eczane sayısı 2019 yılında 26.558’e yükselmiştir.

*Enflasyondan arındırılmış rakamlarla 2002 yılındaki ortalama eczane cirosuyla 2019 yılı cirosu aynıdır (2002-1.915.700TL, 2019-1.915.500 TL).

*2002 yılında kamunun serbest eczaneye ödediği ilaç harcamasının GSYH içindeki oranı %1,5 iken 2019 yılında %0,9’a gerilemiştir.

*Aynı yıllarda toplam serbest eczane ilaç harcamalarının GSYH içindeki oranı ise %1,9’dan %1,2’ye gerilemiş yani serbest eczanelerin milli gelirden aldıkları pay %36 azalmıştır.

*2002 yılında serbest eczane ilaç harcamalarının sağlık harcamaları içinde payı %37 iken bu oran 2019 yılında %24,9’a gerilemiştir.

*2002 yılında serbest eczane ilaç harcamalarının toplam ilaç harcamaları içindeki payı %95,4 iken 2019 yılında bu oran %84,6’ya düşmüştür.

*2002 yılında serbest eczane ilaç harcamalarının %78,8’i kamu tarafından finanse edilirken bu oran 2019 yılında %74,8 düşmüştür. Cepten veya özel sektör tarafından yapılan ödeme ise %21,2 den %25,2’ye yükselmiştir.

*Aynı yıllarda Faiz dışı kamu harcamaları içinde serbest eczanelere yapılan ödemelerin payı %5,9’dan %2,8’e gerilemiştir.

*2002 yılında kamunun serbest eczane ilaç harcamalarını toplanan vergi gelirlerine oranı %9,2 iken bu oran 2019 yılında %5,6’ya gerilemiştir.

*Enflasyondan arındırılmış rakamlarla serbest eczane brüt karı 2019 yılında 2002 yılına oranla %19,8 azalmıştır. (2002- %17,2, 2019-%13,8)

*2002 yılında 113 milyon olan reçete sayısı 2019 yılında 401 milyona çıkmış, eczanenin iş yükü %254 artmıştır.

*Enflasyondan arındırılmış rakamlarla 2002 yılında 269,6 TL olan ortalama reçete tutarı 2019 yılında 127,2 TL’ye düşmüştür.

*Enflasyondan arındırılmış rakamlarla kutu başı ortalama ilaç fiyatı %59 azalmıştır. (2002-55,6 TL, 2019-23 TL)

*2002 yılında geçerli İlaç Fiyat Kararnamesine göre eczacı karı tüm ilaçlar için sabit %25 iken 2004 yılından itibaren kademeli karlılığa geçilmiş ve bugün %12’den %25’e kadar ilacın fiyatına göre değişiklik göstermektedir.

*2002 yılında eczacı karı dışında üreticilerin yerli ilaçlara uyguladığı %7 oranındaki ticari iskonto 2010 yılından itibaren kaldırılmaya başlamış ve artık uygulanmamaktadır.

* Bazı üretici veya ithalatçıların uygulamadığı Kamu Kurum iskontosu ve düşen ilaç fiyatlarından kaynaklanan zararlar eczane ekonomilerini olumsuz etkilemeye devam etmektedir.

Bu veriler 17 yıllık süreçte serbest eczane gelirlerinin hızla eridiğini somut olarak kanıtlıyor. Sorunu daha da yakıcı hale getiren giderlerdeki artışları ve net karlılığa ilişkin verileri ve tartışılması gereken çözüm önerilerini bir sonraki yazıda paylaşacağım.

Verilerin ve yaşadığımız günlerin karamsarlığa yol açtığının farkındayım, ancak umutsuz değilim. Sorunlarımız çözümsüz değil, yeter ki 40.000 eczacı ortak aklı oluşturacağımıza ve ortak yürekle, kararlılıkla mücadele edebileceğimize inanalım.    

Saygılarımla.

Ecz. M. İbrahim ÖZKOL

Not: Yıllardır gündemimizde olan ve 2004 yılından beri eczane ekonomisine olumsuz etkisi her yıl daha da artan İlaç Fiyat Kararnamesi’nin güncellenmesi için Türk Eczacıları Birliği’nin sosyal medyada başlattığı kampanyanın şekli, içeriği ve zamanlaması konusunda sorunlar var. Teknik bir konuyu kamuoyuna açık sosyal medya platformlarında tartışmaya açmak amacımızın çok dışında yanlış anlaşılmalara yol açabilir.



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat