26. 12. 2020 tarihli, “TEB’ den twitter etkinliği” başlıklı haberimize ilişkin Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti Üyesi Ecz. Yücel Yenilmez, e- gazetemize “ECZACININ SESİ WEB SİTESİNE ZORUNLU AÇIKLAMA” başlıklı bir açıklama gönderdi.
Yayın ilkelerimiz gereği Sayın Yenilmez’ in söz konusu açıklamasını aşağıda yayımlıyoruz:
“ECZACININ SESİ WEB SİTESİNE ZORUNLU AÇIKLAMA
Ecz. Yücel Yenilmez
TEB’in başlattığı “İlaç Fiyat Kararnamesi Güncellenmelidir” başlıklı sosyal medya kampanyasına dair yaptığınız haber nedeniyle kısa bir açıklama yapma ihtiyacı duydum. Açıklamayı, TEB’in basın- yayın çalışmalarının sorumluluğunu paylaşan bir Merkez Heyeti üyesi olarak yapıyorum.
Tereciye tere satmak niyetinde değilim. Bu mecrada bu açıklamayı okuyan herkes “İlaç Fiyat Kararnamesi Güncellenmelidir” talebinin neden şimdi daha da yükseltilmesi gerektiğini zaten bilmektedir. Ocak ayında yapılacak olan kur güncellemesi ile, normal artış yansıdığı takdirde eczacı karlılığının düşük olduğu ilaç kalemlerinin sayısı daha da artacaktır (yüzde 50’nin üzerine çıkacağı düşünülmektedir). Sadece bu nedenle bile, 2009’dan beri güncellenmeyen İFK’da yer alan eczacı kar oranlarının eczane ekonomilerinin sürdürülebilirliği açısından güncellenmesini zorunlu kılmaktadır.
Ancak tek sorunumuz kur güncellemesi de değildir. Toplumun tüm kesimleri gibi, eczacıların da hem yaşam hem eczane giderleri artarken, gelirleri artmamaktadır. Ticari iskontoların ortadan kalkması, ödenmeyen KKİ’ler gibi sorunlara şimdi bir de pandemi dolayısıyla ilaç ve ilaç dışı ürün satışının iyice daralması da eklenmiştir.
Pandemi dururken ekonomiden konuşmak nereden çıktı, diyenlerimiz olabilir. Onlara da tam da pandemi varken, eczanelerin yaygın hizmet vermesinin ne kadar önemli olduğunu, bunun için de eczanenin ekonomik olarak ayakta kalması gerektiğini hatırlatmak isterim. Ekonomik sorunlarımız pandemi ile derinleşmiştir. Ocak kur güncellemesi ile de iyice derinleşecektir. Bizler, eczacıyı korumayı halk sağlığını korumaktan ayrı düşünmüyoruz. Eczacının da kendi ekonomik haklarını utanıp sıkılmadan istemesi gerektiğini düşünüyoruz.
Gitsinler, hükümetle, yetkililerle görüşsünler, sosyal medya kampanyası da neymiş, diyenler de vardır. Son iki yıldır İFK güncellemesi için yazdığımız bilgi notlarını, raporları, araştırma sonuçlarını, mektupları, basın açıklamalarını, Sayın Cumhurbaşkanına kadar yaptığımız ziyaretleri sayamam dahi. Ama artık eczacı da “bu üst yönetimin bir uydurması değildir, ben halimden memnun değilim, İFK güncellensin”, demelidir ve bunu yüksek sesle söylemelidir.
“Eczacılığı kar peşinde koşuyor gösteriyorlar”, diye düşünenler olabilir. Pandemi döneminde Türk Tabipleri Birliği ek gösterge için mücadele etmiş, Türk Diş Hekimleri Birliği ek ödemelerle ilgili talepte bulunmuş, Türk Hemşireler Derneği de, ekonomik koşullarının düzeltilmesini gündeme getirmiştir. Sağlık reformu, sağlık çalışanlarının ekonomik haklarının kısıtlanması üzerinde yükseliyor. Devletten teşvik, hibe, destek istemenin, ekonomik haklarını talep etmenin hiçbir yanlış tarafı yoktur.
Kampanya “geniş destek görmedi”, alt başlığı ile haber yapmanızı da eczacıları bu bağlamda bir desteğe çağrı olarak algılamak istiyoruz. Çünkü eczacının ekmeği hepimizin sorunu. Nitekim, sadece paylaştığımız video dahi 100 bin kişiye erişti, onu 12.500 kişi izledi.
Tek bir soru soruyorum: Şimdi değilse ne zaman?
Gelin, hep birlikte, bu mücadeleyi omuzlayalım.”